Öğretmen Turgut Keser
  OKULUMUZ
 

OKULUMUZ

OKULUN TARİHÇESİ

Devlet tarafından yaptırılan ve 1969 yılında inşaatı tamamlanan okulumuz binası, 1970 Şubat ayında hizmete girmiştir. 1969-1970 Öğretim Yılı 1. döneminde Dumlupınar İlkokulu binasında eğitim öğretim yapılmıştır. Adını, Eşme'nin işgali sırasında 6 Temmuz 1921 günü İstasyon yakınlarında şehit düşen Yüzbaşı Alibey'den almıştır.

1985 yılında devlet vatandaş işbirliği ile ayrı bir bina yapılarak bir derslikli ana sınıfı kazandırılmıştır. 2002 yılında 12 derslikli ek bina yapılmıştır. 1996-1997 Öğretim yılı sonuna kadar İLKOKUL olarak eğitim - öğretim yapılan okulumuz, 18.06.1997 tarih ve 300/08643 sayılı valilik onayı ile 1997-1998 öğretim yılından itibaren İLKÖĞRETİM OKULU olarak eğitim öğretim hizmeti vermektedir.

4 Haziran 2002 tarihinde ihalesi yapılan ikinci binanın 8 Temmuz 2002 tarihinde temel kazısı yapılarak inşaatına başlanılmıştır. 12 derslik yapılarak 2002 - 2003 öğretim yılında normal öğretime geçilmiştir.

Okulumuzda gündüzlü eğitim yapılmaktadır.

ŞEHİT ALİBEY KİMDİR?

DÖRDÜNCÜ AKINCI MÜFREZESİ KUMANDANI SÜVARİ MÜLAZIMI ŞEHİT ALİ BEY

Sakarya Harbi’nin hatıraları arasında unutulan bir vaka, 1. fırkanın Elvanlar İstasyonu’na topçu, süvari ve piyadeden mürekkep büyük bir kuvvetle muvaffakiyetli bir taarruz icra etmesidir. Düşman gerilerine akın maksadıyla yapılan bir hareketle 4. Akıncı Müfrezesi Kumandanı Ali Bey şehit düşmüş ve gösterdiği cesaretle arkadaşları arasında unutulmaz bir hatıra bir hatıra bırakmıştır.

Harbi Umumi esnasında Mekke’de Sıhhiye Veznedarı iken esir edilmiş ve esaretten kurtulduktan sonra Balıkesir’e, Anzavur’un takibine koşmuş olan Ali Bey, Yunan ileri hareketi esnasında teşkil ettiği Vardar Müfrezesi ile Yenişehir civarında Barçın mevkiinde faik Yunan kuvvetlerine ehemmiyetli bir darbe indirmiş ve bunun mükafatı olarak muvazzaf süvari mülazımlığı rütbesini ihraz etmişti.

1. ve 2. İnönü Savaşları’ndan evvel kumanda ettiği beyaz serpuşlu müfreze ile düşmana büyük korku veren Ali Bey, 1. süvari fırkasıyla birlikte 1. ve 2. İnönü Harpleri’nde sağ cenahta muharebeye girmiş, 2. İnönü’nün ateşli bir zamanında Kandilli Mevkii’nde mühim bir keşif yaparak orduya önemli hizmetler ifa etmiş ve o cenahtaki kıtaya kumanda eden Rafet Paşa’nın takdirine mazhar olmuştu. 2. İnönü’den sonra tensik olunan akıncı müfrezelerinden dördüncüsüne eski müfrezesinin de efradını beraber alarak kumanda eden Ali Bey, yeğeni Küçük Ali Bey ile birlikte en mühim akınları Güneyköy, Kıranköy, Elvanlar akınlarını icra ettikten sonra, Yunan ileri akınlarının tam 120 km. gerisine tesadüf eden Elvanlar İstasyonu’na meşhur hücumunu Temmuz’un 6. günü yapmıştır. Dört misli faik düşman kuvveti evvela bir ecnebi bayrağı çekerek orduyu tereddüde düşürmek istemiş ve bilahare teslim bayrağı çıkararak 25 metre kadar sokulmuş olan Büyük Ali Bey’i kalbinden vurmuşlardır.

4. Akıncı Müfrezesi düşmana 90’dan fazla zayiat vererek kumandanlarının şehadetinin intikamını almış ve bundan sonra mevzii asliyesine dönmüştür.

Müfreze, bu cesur akıncı kumandanının aziz hatırasını hala saklamaktadır.

NOT : Bu vesika 7 Teşrinisani 1337 (7 Temmuz 1921) tarihli gazeteden aynen aktarılmıştır.

ŞEHİT ALİ BEY’İN YEĞENİNDEN OKULUMUZA MEKTUP ve ALİ BEY’İN AİLE KÖKENLERİ

7.4.1988

Sayın Mithat Kılıç,

Şehit Alibey İlkokulu Md.

Mektubunuzu aldıktan sonra eşim sizinle telefonda görüştü. Böyle bir girişimde bulunmanız bizi çok duygulandırdı. Ailece size teşekkür eder, başarılar dileriz.

Ben, Şehit Alibey’in en küçük kardeşinden olan Şükrü Bey’in kızıyım. Size amcam ve ailesi hakkında bilgi arz edeceğim.

Ailemin kökeni Yenice-i Vardar’dır (Yunanistan). Annesi Sıdıka Hanım, babası Hacı Tevfik Bey, kardeşleri Derviş Bey(Paşa), Nusret Hanım ve Şükrü Bey’dir.

Derviş Paşa Askeri Rüştiye, Ali ve Şükrü Beyler Rüştiye mezunu olup, mübadele ile önce Bursa ve İstanbul’a oradan da Bergama’ya yerleşmişlerdir. Anne, baba, kız ve erkek kardeşleri Bergama’da, Derviş Paşa İstanbul’da gömülüdür.

Babamın bize anlattığına göre; Birinci Dünya Savaşı sıralarında Yunanlıların İzmir ve civarını ele geçirdikten sonra Uşak ve Eşme’ye girmeleri, yer yer Türk Ordusu ile çatışmalara sebep olmuş, ordu idaresi Atatürk’ün silah arkadaşı Derviş Paşa’ya ve O’nun emrindeki Ali ve Şükrü (kardeşleri) Beylere verilmiştir. Ali Bey, Uşak ve havalisini korumaktadır. Uşak – Eşme yönüne hareket eden Yunan orduları ile çarpışan ordumuz, yer yer galibiyet elde ederek ilerlemektedir. Yenilgiye uğrayan Yunan ordusu teslim bayrağı çekerek tren istasyonuna yaklaşır, sonradan anlaşıldığında teslim oluş bir Yunan oyunudur. Buna kanan Ali Bey ve yanındaki birkaç eri, bayrağı teslim almaya giderken Yunanlıların açtıkları ateş sonucu Eşme İstasyon Mevkii’nde şehit olurlar. Çatışmada düşman Eşme’den atılır ve şehitler oldukları yerde gömülürler.

Ali Bey’in şeadetinden sonra mermi isabet etmiş camı kırılmış bir dürbün, elbiseleri ve üzerinde kan lekeleri bulunan eski Türkçe mektuplar ailesine gönderilmiştir. Bunlar aile tarafında özenle saklanmaktadır. Ben size yardımcı olmak üzere annesi ve kardeşlerinin resimlerini gönderiyorum. Resimlerinin arkasında kimliklerini bulacaksınız.

Arzuladığınız ziyaretinizi memnuniyetle kabul eder, ailece selam ve dileklerimizi göndeririz.

Bedia Yenice

Sıdıka Bolel

ŞEHİT ALİBEY KÖŞESİ

Fotoğrafa tıklayıp büyük boyda görüntüleyebilirsiniz..

sa1 sa2 sa3

sa4 sa5

 

 

 



 
 
  Bugün 12 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol