Öğretmen Turgut Keser
  ÖĞRENCİLERE ÖĞÜTLER
 

SAĞLIKLI OLMAK İÇİN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ
 

 

  • Sağlıklı olmak için, öncelikle vücut temizliğimize dikkat etmeliyiz.
  • Düzenli olarak banyo yapmalıyız.
  • Tırnaklarımızın kısa ve temiz olmasına dikkat etmeliyiz.
  • Yemekten önce ellerimizi yıkamalıyız.
  • Yemeklerden sonra ve özellikle yatmadan önce dişlerimizi fırçalamalıyız.

    Vücut sağlığımız için;
     
  • Düzenli olarak spor yapmalı, sağlıklı ve dengeli beslenmeliyiz.
  • Uykumuzun düzenli olmasına dikkat etmeli, erken yatıp erken kalkmalıyız.
  • Aşılarımızı yaptırmalıyız.
  • Meyve ve sebzeleri yemeden önce bol su ile yıkamalıyız. Yiyeceklerin temiz olmasına dikkat etmeliyiz.
  • Terliyken su içmemeliyiz.
  • Açıkta satılan yiyecekleri yememeliyiz.
  • Sigara ve alkol gibi zararlı maddelerden uzak durmalıyız.
  • Anne ve babalarımızın izni olmadan hiçbir ilacı kullanmamalıyız.


    Kazaya neden olduğu için;
     
  • Kibrit, çakmak gibi yakıcı; bıçak, makas gibi kesici maddelerden uzak durmalıyız.
  • Elektrik prizleriyle oynamamalıyız.
  • Caddede oyun oynamamalı, bisiklete binmemeliyiz.
  • Arabaların camlarından sarkmamalıyız.

TERLİ TERLİ SU İÇMEYELİM

Ece, o sabah her yeri ağrıyarak uyanmıştı, ateşler içindeydi. Ece’nin bu halini fark eden annesi, elini onun başına koyarak ateşini ölçmeye çalıştı.

Ece’nin ateşi çok yüksekti ve doktora götürülmesi  gerekiyordu. Ece, doktordan o kadar çok korkuyordu ki… Ama doktora gitmeliydi. Çünkü “Ya bir daha okula gidemezsem, arkadaşlarımı ve öğretmenlerimi göremezsem” diye korkuyordu. Bir an önce iyileşip okuluna dönmek istiyordu.

Doktor Kemal Bey, Ece’yi muayene ederken, Ece, bir taraftan da doktordan korkmanın ne kadar anlamsız olduğunu anlamıştı.

Çünkü doktor amcası, sadece dereceyle ateşini ölçmüş, boğazına bakmış ve göğsünü dinlemişti. Ece, aslında hastalığının nedenini de biliyordu. Annesi ve öğretmeni, ona sık sık “Terliyken su içilmez, hastalanırsın” dediği halde, o, dün okulda çok koşmuş, çok terlemiş ve sonrasında da soğuk su içmişti. Şimdi de hastaydı işte. Bu söylenenleri yapmadığı için çok üzülmüştü Ece. Bu hastalık, ona bir ders olmuştu. Neyse ki Ece, doktor amcasının yazdığı ilaçları düzenli olarak kullanmış, iyice dinlenmiş ve birkaç gün sonra okuluna dönmüştü. Ece artık iyileşmişti. Arkadaşlarına ve öğretmenine kavuştuğu için çok mutluydu




AKŞAM OLUNCA ERKEN YATALIM.

Onur, çoğu kez akşamları geç saate kadar otururmuş ve televizyon seyredermiş. Annesi ise Onur`u sürekli:
-“Oğlum, saat geç oldu yarın okulun var hadi artık yat” diyerek uyarırmış. Onur, annesinin bu sözlerini hiç dinlemez ve her defasında bir bahane bularak geç saatlere kadar televizyon seyredermiş. Onur, bir sabah okula gitmek için kalktığında kendisini yorgun ve halsiz hissetmiş. Okulda öğretmeninin anlattıklarını dinleyememiş ve ödevlerini yapamamış, bu yüzden derslerinden geri kalmış. Onur’un bu durumu annesini ve babasını da çok üzmüş. Annesi Onur’a:
-“Eğer erkenden yatıp düzenli uyusaydın kendini yorgun hissetmeyecektin ve derslerin de kötü olmayacaktı” demiş. Onur, annesini dinlemediği için çok üzülmüş. Bundan sonra her gün düzenli olarak uyumuş ve geç saatlere kadar televizyon seyretmemiş. Böylece sabahları kalktığında kendini yorgun hissetmemiş ve derslerini dinleyebilmiş.

KİTAP EN İYİ DOSTUMUZDUR

Hülya, kitap okumayı çok severmiş. Boş zamanlarını sürekli kitap okuyarak, yeni bilgiler öğrenerek geçirirmiş. Hülya’nın arkadaşı Cem ise hiç kitap okumaz, boş zamanlarını bilgisayarın başında oyun oynayarak harcarmış. Bir gün Cem doğum gününü kutlamak için Hülya’yı ve diğer arkadaşlarını davet etmiş. Arkadaşları Cem’e oyuncaklar, bilgisayar oyunları hediye etmiş. Hülya ise Cem’e bir hikaye kitabı almış.

Cem, Hülya’nın hediyesiyle hiç ilgilenmeden hemen yeni bilgisayar oyunlarıyla oynamaya başlamış. Bir gün Cem`in bilgisayarı bozulmuş. Cem oynayacak oyun bulamadığı için çok sıkılmış. Odasında kendisine yeni bir oyuncak ararken Hülya’nın ona doğum gününde hediye ettiği hikaye kitabını bulmuş. Önce “bir iki sayfa okur, sonra da sokağa oynamaya giderim” demiş ama kitabı okudukça çok hoşuna gitmiş . Kitaptaki hikayelerin hepsi birbirinden güzelmiş Cem, okudukça yeni yeni şeyler öğreniyormuş. Kitabı bitirince “keşke daha önce bilgisayar oynamak yerine kitap okusaydım. Kitaplar oyunlardan daha güzel hem de çok eğlenceli. Bundan sonra ben de hep kitap okuyacağım” demiş. Hülya da arkadaşı Cem`in kitap okumaya başladığını duyunca çok sevinmiş. Ona kendi kitaplarından ödünç vermiş. Bundan sonra Cem daha az bilgisayar oyunu oynamış, kendisine yeni kitaplar almış ve vaktini boşa harcamamış.

 



Evimizin dışında kalan bütün alanlar bizim çevremizi oluşturur. Çevrenin bir diğer adı da doğadır. Çevremiz, yaşamak için ihtiyaç duyduğumuz temiz havayı ve oksijeni sağlar. Ayrıca çevremizde bir çok hayvan ve bitki de yaşamını sürdürür. Çevremizin temiz olması, hem bize hem de diğer canlılara daha sağlıklı ve güzel bir yaşam sağlar.



ÇEVREMİZİ TEMİZ TUTMAK İÇİN UYMAMIZ GEREKEN KURALLAR


 

 




Yerlere çöp atmamalıyız.
 



Çöpleri, çöp poşetinin ağzını sıkıca bağladıktan sonra çöp kutusuna atmalıyız.

 
Evimizin önünü ve bahçemizi haftada en az bir kere temizlemeliyiz.
 



Yere tükürmemeliyiz.
 



Ormanları korumalıyız.
 



Ağaçlara zarar vermemeliyiz.
 



Çimlerin üzerinde ateş yakmamalıyız.
 



Hayvanlara zarar vermemeliyiz.
 



Denizleri kirletmemeliyiz.

BİRAZDA TRAFİK..



Trafik ortamında sürekli hareket halinde olan, bu hareketleriyle birbirlerini etkileyen araçlar ve insanlar birbirleri için çok önemlidir. Birbirlerinin nasıl hareket edeceğini, belli bir yerde nasıl davranabileceğini tahmin edebilmek isterler. Acaba bu yolda dönüş yapar mı? Durabilir mi? Sağa mı dönecek? Neden yavaşladı? Trafik işaretleri bizim için önemli olabilecek bu tür soruları doğru cevaplamamızı sağlarlar. "Kırmızı ışık yandı, şimdi tüm araçlar duracak" "sağa sinyal veren araç birazdan yavaşlayacak ve ilerideki kavşaktan sağa dönecek" gibi.

Belli başlı trafik işaretleri:




YAYALARIN UYMASI GEREKEN TRAFİK KURALLARINI ÖĞRENELİM. NERELERDEN YÜRÜMELİYİZ ?

Cadde ve sokaklarda yürürken daima yaya kaldırımlarından yürümeliyiz.
Yaya kaldırımlarından yürürken daima sağ taraftan yürümeliyiz.
Yaya kaldırımlarında, sizden başka yayaların da olacağını düşünerek dikkatli davranmalıyız.
Yaya kaldırımı bulunmayan cadde ve sokaklarda yürümek zorunda kaldığımızda, yolun sol kenarından yürümeliyiz.


KARŞIDAN KARŞIYA NASIL GEÇİLİR?

Yola inmeden önce kaldırımın / banketin kenarında durmalıyız.
Önce sola, daha sonra sağa, tekrar sola bakarak yolu kontrol etmeli, eğer araç gelmiyorsa koşmadan hızlı adımlarla yürümeliyiz.
Yolun ortasına gelindiğinde tekrar sağa bakarak, yine koşmadan hızlı adımlarla yürüyerek karşıya geçmeliyiz


KARŞIDAN KARŞIYA NERELERDEN GEÇİLİR?

 


1- Alt geçitlerden,
2- Üst geçitlerden,
3-Yaya geçitlerinden
4- Okul geçitlerinden,
5- Trafik Polisinin bulunduğu yerlerden,
6- Trafik ışıklarının bulunduğu yerlerden,
7- Sayılanların hiç birisi yoksa köşe başlarından geçmeliyiz. Çünkü; hangi yönden gelirse gelsin tüm araçları rahatlıkla görebiliriz.


NERELERDE OYUN OYNANIR?
 



Boş arsalarda veya alanlarda,
Çocuk oyun parkları Oyun alanlarında,
Okul bahçelerinde oynamalıyız.
Caddelerde ve sokaklarda kesinlikle oyun oynamamalıyız.

 
  Bugün 77 ziyaretçi (100 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol